Laçin : Bir cins şahin - Sarp, yalçın |
Lale : Yaprakları uzun, çiçekleri kadeh biçiminde çeşitli renkleri olan soğanlı bir süs bitkisi |
Levent : Eski deniz erlerine verilen ad |
Leyla : Uzun ve karanlık gece |
Manço : Manda yavrusu |
Manolya : Beyaz, güzel kokulu ağaç ve çiçekleri |
Maral : Dişi geyik, ceylan, karaca |
Mehtap : Ay ışığı, Dolunay |
Melda : İnce ve taze vücutlu |
Melih : Güzel, şirin |
Melike : Kadın hükümdar, hükümdarın karısı |
Melis : Bal arısı |
Melisa : Baklagillerden, yaprakları liomu andıran kokulu bir bitki |
Melodi : Ezgi, müzik parçası |
Meltem : Yazın, karadan denize doğru esen mevsim rüzgarı |
Menekşe : İnce saplı, ufak mavi çiçekli güzel kokulu bitki |
Mengi : Ebedi, ölümsüz |
Mengü : Ebedi, ölümsüz |
Mengü : Ölümsüz, ebedi |
Mengüç : Güçlü ben / Men + güç |
Meriç : Ülkemizin Bulgaristan sınırındaki nehir |
Meriç : Bulgaristanla olan sınırımızda bulunan bir nehir |
Merih : Dokuz gezegenden biri (Mars) |
Merih : Güneş sistemimizdeki 5. gezegen |
Mert : Sözünün eri, sözünde duran |
Merve : Mekke yakınlarında bir dağ |
Mete : Büyük Hun imparatoru |
Metin : Sağlam, dayanıklı |
Mimoza : İnce sarı yapraklı çiçek açan bir süs bitkisi |
Mine : Maden eşya üstündeki renkli sır tabakası |
Miray : Yılın ilk aylarında doğan / Güneş gibi ay gibi parlayan |
Murat : Arzu, istek, dilek |
Mutlu : Mesud, bahtiyar |
Müge : İnci çiçeği |
Müjde : İyi haber, sevinçli haber |
Müren : Akarsu, dere, ırmak |
Nadir : Ender, az bulunur, seyrek |
Nazan : Nazlanan, işve yapan, cilve yapan |
Nedim : Yakın dost, samimi arkadaş |
Neslihan : Han soyundan gelen |
Nihat : Tabiat, huy |
Nil : Afrika kıtasında bir nehir |
Nilüfer : Geniş yapraklı, durgun sularda yetişen bir su bitkisi |
Nisa : Kadın |
Nisan : Yılın dördüncü ayı |
Numan : Kan / gelincik |
Nur : Işık, parıltı aydınlık, Allah'ın gönderdiği ışık |
Nurkan : Aydınlık, temiz soydan gelen |
Nurperi : Peri kadar aydınlık, güzel |
Oflaz : Eksiksiz, tam - Gürbüz, yakışıklı - Becerikli - Eflatun |
Oğuz : Doğru ve iyi adam, sağlam, güçlü |
Okan : Anlama, öğrenme |
Okşan : Sevil, sevgiye değer ol |
Oktay : Çok hiddetli, kızgın |
Olca : Düşmandan ele geçirilen mal, ganimet |
Olcay : Talih, baht, ikbal |
Onur : Şeref, haysiyet, izzet-i nefs |
Orçun : Ahlak, Töre |
Orkide : Az bulunup zor yetiştirilen değerli bir çiçek |
Orkun : Or+khun (han) Kentin hanı |
Oya : İpek ibrişim kullanılarak iğne, fırkete gibi şeylerle yapılan ince dantel |
Ozan : Halk şairi |
Ömer : Dirlik, canlılık yaşam gücü |
Ömür : Yaşama süresi - Hayat |
Önder : Lider, yönetici, şef |
Öykü : Hikaye / Masal |
Özel : yalnız birine ait. ondan başkasının değil |
Özgül : Bir türe ait olan - Özü gül gibi olan |
Özgün : Orijinal, diğerlerine benzemeyen |
Özgür : Serbest, hiçbir koşula bağlı olmayan |
Özkan : Temiz kan, soylu kişinin kanından gelen |
Özlem : Hasret, birine ya dabir yere duyulan görme arzusu |
Öznur : Özü ışıklı, aydınlık |
Öztürk : Soyu Türk olan |
Pakel : Sezgi, anlayış, dikkat |
Pamir : Herşeye gücü yeten |
Papatya : Taç yaprakları beyaz, ortası sarı baharda açan bir kır çiçeği |
Parla : Parlamak fiilinin emir kipi, 3. tekil şahıs |
Pars : Yırtıcı bir hayvan |
Paydaş : Dünya |
Pekcan : Sıkı canlı, yufka yürekli olmayan |
Peker : Güçlü erkek |
Pelin : Siyah ve beyaz renkte acı kokulu bir tür bitki |
Pelinsu : Pelin + Su (Bkz Pelin) |
Perçem : Kakül - Mızrak, bayrak gibi şeylerin üzerine konulan püskül |
Peren : Ülker yıldızı |
Peri : Çok güzel, çekici, dişi cin |
Perker : Beyaz ay,dolunay |
Petek : Arıların bal depoladığı yuvacık |
Pınar : Suyun topraktan kaynayıp geldiği yer |
Pırıltı : Parıldayan şeylerin çıkardığı ışık |
Polat : Sertleştirilmiş , su verilmiş demir |
Poyraz : Kuzeydoğu yönünden esen rüzgar |
Pozan : Candan,cana yakın |
Püren : Sarı, kırmızı renkte açan küçük yapraklı bir tür ot |
Rana : Güzel, hoş |
Renan : Kızıl kan |
Rengin : Parlak renkli - Hoş süslü |
Reyhan : Fesleğen, güzel kokulu bitki |
Rıdvan : Cennetin kapıcısı olan melek |
Rüya : Düş / Uyku anında bilinç altında oluşan kurgular |
Sabah : Günün başlangıcı |
Sabah : Günün başlangıcı |
Sanay : Ay gibi güzel |
Sanberk : |
Sancar : Kısa kama - Saplar, batırır |
Sanem : Put - Güzel kadın |
Saner : Ünlü, tanınmış |
Sanver : Adın duyulsun, ünlen |
Sargın : Candan, içten |
Sarp : Dik geçilmesi ve çıkılması güç |
Sarper : Sert, güçlü |
Savaş : İki ya da daha çok tarafın vuruşması , kavgası |
Sayhan : Adaletli hükümdar |
Sazak : Kuvvetli ve soğuk rüzgar - Bataklık, sazlık - Kaynak, pınar |
Seçil : Seçilmiş olan |
Seçil : Beğenilen, seçilen |
Seçkin : Seçilmiş olan |
Sedef : Midye ve istiridye gibi hayvanların beyaz ışıltılı parlak kabuğu |
Seden : (Sedan) sesin, seslenişin |
Selcan : Hareketli, coşkulu |
Selcan : Coşkun, taşkın |
Selçuk : Sel gibi akan |
Selen : Haber, havadis, kulakla duyulan,işitilen |
Selim : İyileşmesi kolay hastalık |
Selin : Senin Sel'in, Sana ait sel |
Selman : Barış içinde, huzurlu |
Selvi : Yaz kış yeşil kalan ince uzun birağaç |
Semih : Bol, cömert gönüllü |
Semin : Değerli, pahalı |
Sena : Övme, övüş - Şimşek parıltısı |
Senay : Ay gibisin sen anlamında |
Senem : Tapılacak kadar güzel kadın, sevgili |
Seralp : Baş yiğit |
Seray : Ay gibi güzel |
Sercan : Canların özü, canın başı |
Seren : Yelken gerilmek üzere direğe çapraz takılan ağaç |
Sergen : Raf, bir şeylerin dizili olduğu yer |
Serin : Ilıkla soğuk arası |
Serra : Rahatlık, kolaylık |
Sertaç : Baştacı |
Sertap : İnatçı |
Serter : Sert + Er, sert erkek |
Serva : Masal |
Server : Bir topluluğun en ileri geleni, baş, şef, reis |
Seval : Severek alınan |
sevcan : Sevgili insan |
Sevgi : Aşk, sevme duygusu |
Sevil : Sevgiye değer, sevilen |
Sevilay : Ay gibi hep sevilen |
Sevin : Memnun ol, neşelen |
Sevtap : Aşırı, tapacak kadar sevgi duyan |
Sezal : Sezgili |
Sezen : Sezgisi güçlü olan |
Sezer : Sezgisi güçlü olan |
Sezer : Sezgisi güçlü olan |
Sezgi : Anlama, sezme yeteneği |
Sezgin : Duygulu, anlayışlı |
Sezgin : Sezme yeteneği olan, duygulu, anlayışlı |
Sıcak : Sıcakkanlı, cana yakın |
Sıla : Gurbete çıkanın doğup büyüdüğü yer |
Sibel : Bulutla yer arasında yere düşmeyen yağmur damlası / Buğday başağı |
Simge : Alamet, sembol, birşeyi anlatan im, imge |
Sinan : Süngü ve mızrak gibi şeylerin sivriucu |
Sinem : Benim tenim, benim vücudum, göğsüm |
Solmaz : Güzelliğini, tazeliğini uzun süre koruyan |
Sonat : Bir veya iki çalgı için yazılmış 3-4 bölümlü müzik eseri |
Sonay : Yılın son ayı |
Soner : Son erkek , son yardımı yapan |
Songur : Şahin - Ağır, hantal |
Songül : Son açan gül |
Soysal : Uygar |
Sökmen : Yiğitlere veilen san |
Su : Rengi kokusu ve tadı olmayan saydam sıvı madde |
Sultan : Hükümdar ailesinden, anne, kızkardeş |
Suna : Boylu poslu endamlı / Erkek ördek |
Sunay : Ay sun, ay ışığı sun |
Şafak : Gündoğumundan önceki aydınlık |
Şebnem : Çiğ, gece nemi, jale |
Şelale : Büyük çağlayan, çavlan, akarsunun yüksekten yere düştüğü bölümü |
Şermin : Utangaç |
Şiir : Zengin sembollerle uyumlu seslerle ortaya çıkan edebi anlatım biçimi |
Şirin : Cana yakın, sevimli |
Şölen : Eğlence, kutlama, şenlik |
Şule : Alev, ateş alevi |
Taçnur : Mutluluk |
Tamay : Sabırlı, dayanıklı |
Tamay : Dolunay |
Tamer : Tam erkek |
Tan : Şafak vakti |
Tanay : Şafak ve ayın birarada olması |
Taner : Aydınlık erkek |
Tarık : Sabah yıldızı |
Tayfun : Çok zorlu bir fırtına |
Tekgül : Durgun - Kendi halinde sessiz |
Tennur : Yüksek, ulu |
Teoman : Oğuz Han'ın Babasının adı |
Tilbe : Put - Güzel kadın |
Tolga : Bir tür savaş başlığı, kask |
Tolunay : Dolunay |
Tuba : Sanat eseri yaratan - Yapan , oluşturan |
Tuğçe : Dakikanın altmışta biri |
Tunay : Mehtap, ay ışığı, gece görülen aydınlık |
Tutku : İradeyi aşan güçlü coşku, ihtiras |
Taçnur : Mutluluk |
Tamay : Sabırlı, dayanıklı |
Tamay : Dolunay |
Tamer : Tam erkek |
Tan : Şafak vakti |
Tanay : Şafak ve ayın birarada olması |
Taner : Aydınlık erkek |
Tarık : Sabah yıldızı |
Tayfun : Çok zorlu bir fırtına |
Tekgül : Durgun - Kendi halinde sessiz |
Tennur : Yüksek, ulu |
Teoman : Oğuz Han'ın Babasının adı |
tilbe : Put - Güzel kadın |
Tolga : Bir tür savaş başlığı, kask |
Tolunay : Dolunay |
Tuba : Sanat eseri yaratan - Yapan , oluşturan |
Tuğçe : Dakikanın altmışta biri |
Tunay : Mehtap, ay ışığı, gece görülen aydınlık |
Tutku : İradeyi aşan güçlü coşku, ihtiras |
Uçar : Sezgi, anlayış, dikkat |
Uçhan : Sert, çatık kaşlı veya Aslan |
Uçkan : Allah'ın kulu |
Ufuk : Yerle göğün birleşmiş gibi göründüğü sınır |
Uğur : İyilik müjdesi, nesnelerde varolduğuna inanılan iyilik kaynağı |
Uğuralp : Dünya,varlık |
Uğurcan : Doğruluk gösteren-Adaletli davranan |
Ulaç : Cennette ölümsüzlüğe kavuşan |
Ulaş : Çok övülmüş,methedilmiş |
Ulunay : Dürüst,güvenilir |
Umay : Üzerinden geçtiği kişilere mutluluk getirdiğine inanılan kuş, Devlet kuşu |
Umur : Görgü, tecrübe |
Umur : Görgü, deneyim |
Umut : Ümit, geleceğe güven duygusu |
Umut : Ummak, beklemek, ümit etmek |
Ural : Aydınlık gece |
Utkan : Din uğruna çalışan |
Utku : Zafer, üstünlük sağlama, yenme |
Uygur : Şanı şerefi en yüksek olan |
Uzay : Sonsuz boşluk |
Uzay : Bütün varlıkları kaplayan sonsuz boşluk |
Uzel : Usta, becerikli |
Uzel : Sevdalı,aşık |
Uzer : Kahraman,cesur,savaşçı |
Ülfer : Irmak, büyük su |
Ülgen : Yüce, ulu - İyilik tanrısı |
Ülkem : Yurdum, vatanım |
Ülker : Boğa burcunda yedi yıldızdan biri |
Ülker : Gökyüzünün kuzey kıyısında bir yıldız takımının adı |
Ülkü : Amaç, ideal |
Ümit : Umut / Ummak, beklemek, ümit etmek |
Ümran : Mutluluk bolluk bereket / Bayındırlık |
Ümran : Mutluluk bolluk bereket / Bayındırlık |
Ünal : Ün almakla ilgili |
Ünalp : Tanınmış, ünlü yiğit |
Ünay : Ay gibi tanınmış, ünlü |
Üner : Tanınmış, ünlü |
Ünkan : Tanınmış soydan gelen |
Ünsal : Adın duyulsun, ünlen |
Ünseli : Ünü sellere benzeyen |
Ünverdi : Adını duyuran, tanınan |
Üstay : Ay gibi yüce, yüksek |
Üster : Baş yiğit |
Varol : Var olmakla ilgili / yüceltme ünlemi |
Vedat : Dostluk, sevme, sevgi |
Vicdan : İyiyi kötüden ayırmaya yarayan şuur, ahlak |
Vildan : Yeni doğmuş çocuklar |
Volkan : Yanardağ |
Vural : Vurup almakla ilgili |
Vuslat : Kavuşma, yetişme, ulaşma |
Yağmur : Yeryüzüne düşen yağışın sıvı halinde olanı |
Yamaç : Dağın ya da tepenin bir yanı - Karşı - Yan, yakın |
Yasemin :benim aşkımın adı admin |
Yaşar : Yaşayan, yaşamakla ilgili |
Yavuz : Yaman, pek sert |
Yeliz : Yel ve iz rüzgar ve izi anlamında |
Yener : Üstün gelen, kazanan |
Yeşim : Yeşil renkli değerli taş |
Yıldıray : Ayla ilgili / yıldır yıldır parlamak ay gibi |
Yıldız : Güneş ve ay dışında gökyüzündeki ışıklı cisimlerden her biri |
Yılmaz : Korkusuz, yılmayan |
Yiğit : Güçlü, cesur |
Yonca : Birçok türü bulunan bitki |
Yücel : Yücelmiş olan |
Yüksel : Manevi anlamda yükselmek, yücelmek |
Yüksel : Özellikle manevi anlamda yüce ol |
Zafer : Savaş ve uğraşla elde edilen başarı, sonuç |
Zeren : Anlayışlı, zeki |
Zeynep : Değerli taşlar, mücevherler |
Zirve : Doruk, tepe noktası |
Zorlu : Güçlü, tuttuğunu koparan |
Zuhal : Satürn |
|
|